Geçen hafta ektiğimiz fasulye ve nohutlarımızı bugün “Sihirli Fasulye” hikayesi ve fasulye etkinlikleri ile sonlandırdık.
(Başta belitmekte fayda var:) Çocuklarla konuşurken tabi ki Sihir kelimesini sadece hikayede kullandım -oda hikayenin adı öyle olduğu için-, ve gün içinde de olabildiğince kullanmamaya çalıştım. Sihir, büyü gibi kelimelerin okul öncesinde kullanılmasını doğru bulmuyorum)
Bu ay değerler eğitimi kapsamında değerimiz Sorumluluk (Görevlerimizi Bilmek). Zaten fasulyelerimiz geçen haftadan beri bir hayli büyümüştü, yani onlara karşı sorumluluklarımızı (sularını verdik, ışıklı ve sıcak bir yerde onları muhafaza ettik) yerine getirmiştik:)) gün sonunda büyüyen fasulyeleri çocuklar eve götürdüler. Artık evde onlar sorumlular bakımlarından:)
Gün sonunda fasulyeleri evlerine götürmeden önce, gün içinde bir klasik olan “Sihirli Fasulyeler” hikayesini dinledik. Dinledik çünkü bu sefer hikayeyi kitaptan okumadık, ben anlattım. Hiç gezmeden, bağdaş kurarak, hiç bir resim göstermeden. Arada sorular sorarak ve onların sorularına cevap vererek. (Hep kitap okuyordum, arada kitapsız hikaye anlatmak güzel oluyormuş:)))Sanat etkinliğimizde fasulyeleri boyayıp fasulye sırığına yapıştırdık ve çocuğu, annesini, devi, ineğini, vb.(Ne istiyorlarsa) Çizdik. (Bulutların üzerindeki evler devin eviymiş:)) (Yaratıcılık çok önemli, bazı çocuklar devi çizmediler, çünkü evinin içindeymiş:)))
Son olarak Oyunumuzu oynadık. Küçük kas becerileri, gruplama ve dikkat çalışması. Fasulye, makarna, cocopops, pirinç, nohut, erişte karışık şekilde bir kaplara koyduk Sınıf 2 gruba ayrıldı. Ayrı ayrı tabaklar verdik ve ayırmaları istedik. Çok eğlenerek oynadılar. (Farklı malzemelerle de renklerine, sayılarına, şekillerine vb. ayırma oyunu oynayabiliriz:)
İşte bir fasulyeyle bile ne çok şey yapılabiliyor. (Bütünleştirilmiş etkinlik planı)